SKOLYOZ Skolyoz düz haldeki omurganın sırt ve bel bölgesinde sağa ve sola doğru olan eğriliğine verilen addır.Son zamanlarda adını oldukça sık duyar olduğumuz skolyoz omurgada oluşan ,bozulmalar sonucu ortaya çıkıp genel olarak göğüs ve bel bölgelerinde daha etkili görülüyor. Skolyozun nedenleri tam olarak bilinmese bile ,bazı hastalıklar ve etmenler tetikleyebiliyor.Ağır yük taşımı ,ağır çanta kullanımı,duruş bozukluğuda skolyoza neden olabiliyor . Dünyada her yüz çocuktan üçünde görülen skolyoz ,tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sorunlara yol açabiliyor .Skolyoz dokuz ile onaltı yaş arasındaki ergenlik çağındaki çocuklara ,gençlerden yetişkinlere kadar her iki cinside etkilemesine rağmen kız çocuklarda daha yaygın görülüyor . Skolyozun belirtileri nelerdir ........ 1 Kişinin sırt ve bel bölgesinde asimetri varsa 2Bir omuzu diğerinden daha yüksekse 3 Arkadan bakıldığında bir kürek kemiği diğerinden daha çıkık veya belirginse 4 Bir bacak diğerinden daha uzunmuş gibi görünüyorsa 5 Gövde ve göğüs kafesi bir tarafa kaymış görünüyorsa 6Kişi öne doğru eğildiğinde gövdenin bir tarafındaki kaburgalar diğer tarafa göre daha yüksek kalıyorsa .....Şayet bu belirtiler var ise hemen çocuğunuzu skolyoz konusunda uzman doktora götürünüz Skolyozun dereceleri..... Skolyoz 0ile 20 derece arasında olduğunda dışardan farkedilmiyor . 20 ile 40 derece arasında çıplak vücuda dikkatli bakıldığında farkediliyor ve günlük yaşantıyı olumsuz etkilemiyor Fizyoterapistlerin yaptırdıkları egzersizler ve kullanılan skolyoz korseleri ile de ilerlemesini durdurmak mümkün olabiliyor .... Ergenlik sonunda 40 ile 50 derece arasında sırt eğriliklerinin yakın takip edilmesi gerekiyor .ve daha ilerleyen derecelerde doktorunuzun tavsiye ettiği cerrahi yöntemi yaptırmak gerekiyor..
yorumcuanne
��,Blogger,sayfamda,sağlık,moda,trend,tarih,yemeiçme,magazin,astroloji,gezi ,sanat ve müzik, zaman zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle ilgili konuları ve marka deneyimlerimi bulabilirsiniz
Tüm sayfa görüntülemeleri
7 Şubat 2019 Perşembe
6 Mart 2018 Salı
ONLAR İKİ KAHRAMAN
Görmeyen gözlere ışık olan bir kitaplık (türgök)......Tamda kurucusu Avukat Gültekin Yazganın dediği gibi ,biz karanlıkta bile ışığı görüyoruz..Kendisi gibi görme özürlü insanlara ulaşmak için Gültekin Yazgan 2003yılında (türgök)Türkiye Görme özürlüler kitaplığını kurmuştur.Ve bu sayede Yurtiçi ve Yurtdışında yaşayan görme özürlülere yaşlarına ve ihtiyaçlarına göre sesli kitaplar ve kabartma kitapları olarak ulaştırmıştır.5yıl önce eşi Gültekin Yazganı kaybeden Emekli öğretmen Tülay Yazgan tüm özverisiyle görme özürlülere ulaşıp onların görmeyen gözlerine ışık olmaya devam etmektedir...ücretsiz olarak görme özürlülere ulaştırılan bu kitaplara aşağıdaki adres ve telefon numaralarından ulaşabilirsiniz Gürsel Aksel Bulvarı.
Mehmet Ali AKMAN Mah.
Yunusoğlu Apt. No: 35/Z.
PK: 35290. Üçkuyular konak izmir telefon0232 224 26 27/0232224 32
23 Aralık 2017 Cumartesi
2018 'DE RESMİ TATİLLER
2017 yılını yavaş yavaş uğurlarken ,öğrenciler ,öğretmenler ,çalışanlar merak etmeye başladı bileşte milyonlarca çalışanları ve öğrencileri ilgilendiren 2018 resmi tatiller takvimini sizler için araştırdım.....Özellikle 2018 yılı Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı 9 gün tatil olacak mı sorusu ise yanıt buldu. İşte resmi tatiller denk geldiği günler ve tüm merak edilenler.
2018 YILI RESMİ TATİLLER TAKVİMİ
2018 yılında hafta sonları ve resmi tatillerle birlikte toplam 116 gün izin gözüküyor;
YENİ YIL TATİLİ
1 Ocak Pazartesi gününe denk gelen yılbaşı, hafta sonu ile birleştirildiğinde çalışanların tatil saysısı üç güne çıkmış olacak.
23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI TATİLİ
Bayram tatili pazartesi gününe denk gelecek.
1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ TATİLİ
Bayram cumartesi günü kutlanacak. İlaveten bir tatil yapılmayacak.
RAMAZAN BAYRAMI TATİLİ
Ramazan Bayramı tatili 15 Haziran cuma günü başlayacak.
15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ TATİLİ
Bayram pazar gününe denk gelecek, ekstra tatil olmayacak.
KURBAN BAYRAMI TATİLİ
2017 yılındaki Kurban Bayramı 30 Ağustos ile birleştiği için 11 gün tatil yapma şansı bulan çalışan kesim, 2018'de de Kurban Bayramı'nda uzun bir tatil yapma şansına sahip olabilecek. Kurban Bayramı'nın arefesi 20 Ağustos Pazartesi gününe denk geliyor. Takip eden Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma ise resmi tatil. Dolayısıyla bu sene Kurban Bayramı'nda yine 9 günlük bir tatil gözüküyor.
30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI TATİLİ
Bayram perşembe günü kutlanacak. Cuma gününü tatil olarak ayarlayabilenler 4 gün tatil yapmış olacaklar.
29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI TATİLİ
Bayram pazartesi günü kutlanacak. Haftasonu ile birlikte üç gün tatil yapılmış olacak.
17 Mayıs 2017 Çarşamba
GEL, GEL YİNE GEL ....
Gel gel yine gel, ilk olarak bu çağrışlar beni etkilemişti ,tamda babamı kaybettiğim hüzünlü zamanımda Mevlananın bu güzel sözleri kalbime usul usul yavaşça dokunmuştu,hemen devamını okumaya ve araştırmaya başladım,Ben okudukça gözümden akan yaşlar ve yüreğim biraz olsun rahatlamıştı , Gel yine gel ne olursan ol yine gel ,ister kafir, ister mecusi ol yine gel ! Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir .yüzkere tövbeni bozmuş olsan yine gel !..Beni resmen büyülemişti Mevlana Celaleddinin bu sözleri okudukça ,daha çok okumak ve daha çok anlamak ve daha çok ,öğrenmek istedim,,vesonunda türbesine ziyaret etmeye gittim ..Peki Mevlana kimdi celaleddin rumi .hoşgörü ve kardeşliği çağrıştıran ünlü bir tasavvuf alimidir .Asıl ismi Muhammed Celalettindir ,Mevlana ismi efendimiz anlamına gelmektedir ..,Hz. Mevlana 1207 yılında Belh şehrinde doğmuştur. Babası Sultan-ül-Ülema diye bilinen Bahaeddin Veled annesi Mümine Hatun 'dur. Bahaeddin Veled ailesi ile birlikte Belh 'den ayrıldıktan sonra Bağdat 'a buradan da Hac için Mekke 'ye gitmiş ve daha sonra Anadolu Selçuklularının en ihtişamlı dönemlerinde Anadolu 'ya geçmiştir. Malatya, Erzincan, Akşehir yoluyla Larende 'ye ( bugünkü Karaman ) geldi. 1225 yılında oğlu Hz.Mevlana 'yı Gevher Hatun 'la evlendirdi. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad 'ın daveti üzerine 1228 yılında Hz.Mevlana ile birlikte Konya 'ya geldi. Bahaeddin Veled 1231 yılında vefat etti.
Hz. Mevlana 1207 yılında Belh şehrinde doğmuştur. Babası Sultan-ül-Ülema diye bilinen Bahaeddin Veled annesi Mümine Hatun 'dur. Bahaeddin Veled ailesi ile birlikte Belh 'den ayrıldıktan sonra Bağdat 'a buradan da Hac için Mekke 'ye gitmiş ve daha sonra Anadolu Selçuklularının en ihtişamlı dönemlerinde Anadolu 'ya geçmiştir. Malatya, Erzincan, Akşehir yoluyla Larende 'ye ( bugünkü Karaman ) geldi. 1225 yılında oğlu Hz.Mevlana 'yı Gevher Hatun 'la evlendirdi. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad 'ın daveti üzerine 1228 yılında Hz.Mevlana ile birlikte Konya 'ya geldi. Bahaeddin Veled 1231 yılında vefat etti.
Hz.Mevlana ertesi yıl babasının müritlerinden olan Muhakkık-i Tirmizi 'ye 9 yıl süreyle müritlik etti. (1232-1241) Bazı kaynaklarda Hz.Mevlana 'nın öğrenimini ilerletmek için Şam 'a gittiği söylenir. Muhakkık-i Tirmizi 'nin ölümünden sonra Hz.Mevlana medreselerde bir süre ders vermiştir. Verdiği dersler Selçuklu Sultanı ve vezirleri tarafından da takip edilmiştir. Şems-i Tebrizi ile tanışmasıyla Hz.Mevlana 'nın hayatı değişmiş ve sahip olduğu ilmin yanında, O 'nu bir gönül adamı yapmıştır. . Şems-i Tebrizi 1246 yılında Şam 'a gitti. Ancak Hz.Mevlana 'nın ısrarlı davetleri üzerine 9 ay sonra Konya 'ya döndü. Şems-i Tebrizi 1247 yılında esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Kayboluşuyla ilgili olarak Şems-i Tebrizi 'nin öldürüldüğü ve ayrıca Hz.Mevlana 'nın üzülmesine dayanamadığı için gizlice Şam 'a gittiği yolunda görüşler vardır. Bu olaydan sonra Mevlana kendini tamamen şiire, semaya ve çevresindekileri manevi yönden olgunlaştırmaya verdi. Daha sonraları kendisine sohbet arkadaşı olarak sırasıyla Selahaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi 'yi seçti. Hz.Mevlana 1273 yılında Konya 'da vefat etti. Mevlananın Rumi olarak bilinmesi geçmiş yüzyıllarda diyarı rum olan anadolunun vilayetinden Konya,da uzun süre ikamet etmesidir ......
Yazdığı en büyük eser olan Mesnevi sayısız dile çevirilerek Dünyanın her yerinde okunmuş ve insanların beğenisini kazanmıştır .Gel gel yine gel ne olursan ol yine gel dizeleriyle insanları barışa ve hoşgörüye çağırmıştır...
Daha sonrasında bende Konya,ya Mevlananın türbesini ziyaret etmeye gittim ,ailecek dua ettik ve ve mevlana müzesini gezip birdaha gitmek temennileriyle ayrıldık ...Tekke ve zaviyelerin kapatılması sonrasında Mevlevi dergâhı, Türk ve İslam kültüründeki önemli yeri nedeniyle korundu ve müze olarak yeniden düzenlendi. Günümüzde en çok ziyaret edilen müzelerden biri olan yapıda en ilgi çeken parçalar, Mevlana Celaleddin Rumi'nin Kubbe-i Harda (Yeşil Kubbe) olarak anılan türbesi, dergâh eşyaları, değerli elyazmalarının dışında bugünkü kemanların öncüsü olarak kabul edilen sekiz telli keman, sabır taşları ve Galileo'nun asıldığı dönemde astronomi dersleri vermek için kullanılmış olan küre.
Ölümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız .Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir ....demiştir Mevlana Celaladdin Rumi .....
Hz. Mevlana 1207 yılında Belh şehrinde doğmuştur. Babası Sultan-ül-Ülema diye bilinen Bahaeddin Veled annesi Mümine Hatun 'dur. Bahaeddin Veled ailesi ile birlikte Belh 'den ayrıldıktan sonra Bağdat 'a buradan da Hac için Mekke 'ye gitmiş ve daha sonra Anadolu Selçuklularının en ihtişamlı dönemlerinde Anadolu 'ya geçmiştir. Malatya, Erzincan, Akşehir yoluyla Larende 'ye ( bugünkü Karaman ) geldi. 1225 yılında oğlu Hz.Mevlana 'yı Gevher Hatun 'la evlendirdi. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad 'ın daveti üzerine 1228 yılında Hz.Mevlana ile birlikte Konya 'ya geldi. Bahaeddin Veled 1231 yılında vefat etti.
Hz.Mevlana ertesi yıl babasının müritlerinden olan Muhakkık-i Tirmizi 'ye 9 yıl süreyle müritlik etti. (1232-1241) Bazı kaynaklarda Hz.Mevlana 'nın öğrenimini ilerletmek için Şam 'a gittiği söylenir. Muhakkık-i Tirmizi 'nin ölümünden sonra Hz.Mevlana medreselerde bir süre ders vermiştir. Verdiği dersler Selçuklu Sultanı ve vezirleri tarafından da takip edilmiştir. Şems-i Tebrizi ile tanışmasıyla Hz.Mevlana 'nın hayatı değişmiş ve sahip olduğu ilmin yanında, O 'nu bir gönül adamı yapmıştır. . Şems-i Tebrizi 1246 yılında Şam 'a gitti. Ancak Hz.Mevlana 'nın ısrarlı davetleri üzerine 9 ay sonra Konya 'ya döndü. Şems-i Tebrizi 1247 yılında esrarengiz bir şekilde ortadan kayboldu. Kayboluşuyla ilgili olarak Şems-i Tebrizi 'nin öldürüldüğü ve ayrıca Hz.Mevlana 'nın üzülmesine dayanamadığı için gizlice Şam 'a gittiği yolunda görüşler vardır. Bu olaydan sonra Mevlana kendini tamamen şiire, semaya ve çevresindekileri manevi yönden olgunlaştırmaya verdi. Daha sonraları kendisine sohbet arkadaşı olarak sırasıyla Selahaddin Zerkubi ve Hüsameddin Çelebi 'yi seçti. Hz.Mevlana 1273 yılında Konya 'da vefat etti. Mevlananın Rumi olarak bilinmesi geçmiş yüzyıllarda diyarı rum olan anadolunun vilayetinden Konya,da uzun süre ikamet etmesidir ......
Yazdığı en büyük eser olan Mesnevi sayısız dile çevirilerek Dünyanın her yerinde okunmuş ve insanların beğenisini kazanmıştır .Gel gel yine gel ne olursan ol yine gel dizeleriyle insanları barışa ve hoşgörüye çağırmıştır...
Daha sonrasında bende Konya,ya Mevlananın türbesini ziyaret etmeye gittim ,ailecek dua ettik ve ve mevlana müzesini gezip birdaha gitmek temennileriyle ayrıldık ...Tekke ve zaviyelerin kapatılması sonrasında Mevlevi dergâhı, Türk ve İslam kültüründeki önemli yeri nedeniyle korundu ve müze olarak yeniden düzenlendi. Günümüzde en çok ziyaret edilen müzelerden biri olan yapıda en ilgi çeken parçalar, Mevlana Celaleddin Rumi'nin Kubbe-i Harda (Yeşil Kubbe) olarak anılan türbesi, dergâh eşyaları, değerli elyazmalarının dışında bugünkü kemanların öncüsü olarak kabul edilen sekiz telli keman, sabır taşları ve Galileo'nun asıldığı dönemde astronomi dersleri vermek için kullanılmış olan küre.
Ölümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız .Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir ....demiştir Mevlana Celaladdin Rumi .....
6 Mayıs 2017 Cumartesi
NAZAR KÖY
3 Mayıs 2017 Çarşamba
25 Nisan 2017 Salı
RÜYALARIMIZIN ESİRİMİYİZ ACABA
Rüya..
Hayatımızın yaklaşık üçte_ birini uykuda geçirmekteyiz. Bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku günlük çalışmalardan yorgun düşen insan bedeninin sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freudun da araştırmalarının büyük bölümünü oluşturan uyku sırasında kişinin bilinç altında düşüncelerinin özlemlerinin ya da isteklerinin bir film şeridi gibi göz önünden geçtigi varsayılır. İşte bizler bu olguya rüya adını veriyoruz. Bazen öyle rüyalar görürüzki birkaç gün etkisinden çıkamayız .Gördüğümüz rüyalarımızın birde yorumlama kısmı var tabiki ,ben sabahları muhakkak annemle telefonda bir rüya dwğerlendirmesi yaparım oda rüyaları genelde çaktırmadan benim beklentilerim doğrultusunda yorumlar ,bazılarımızda hemen internetten gördüğümüz rüyayayı yazıp yorumlatıp ,okuruz. Peki hayatmızın yaklaşık üçte birini uykuda geçirdiğimiz zamanda rüyalarımız bizlere yön göstericide olabilirmi,geçenlerde okuduğum bir makale aynen şöyleydi...
Niels Bohr adlı bir yüksek okul öğrencisi genç şöyle bir rüya görür Kendisi güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde duruyor ve gezegenler ince ipliklerle bağlı oldukları güneşin etrafında dönüyorlardı. Her gezegen Bohr'un yakınından geçerken bir de düdük çalıyordu. Sonra yanan gazlar soğuyup katılaştı güneş ve gezegenler uzaklaşıp gitti ve Bohr uyandı. Bu rüya atom yapısı arasında bir benzerlik olduğunu gösteriyordu. Böylece atomun ilk modern tablosu ortaya çıktı. Ortada bir çekirdek (nucleus) ile bunun etrafinda dönen elektronlar... Yani modern atom teorisi bir rüya ile baslamış oluyor.”hatırlanmalı?
Hayatımızın yaklaşık üçte_ birini uykuda geçirmekteyiz. Bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku günlük çalışmalardan yorgun düşen insan bedeninin sinirlerinin dinlenme zamanıdır. Ünlü ruhbilimci Sigmund Freudun da araştırmalarının büyük bölümünü oluşturan uyku sırasında kişinin bilinç altında düşüncelerinin özlemlerinin ya da isteklerinin bir film şeridi gibi göz önünden geçtigi varsayılır. İşte bizler bu olguya rüya adını veriyoruz. Bazen öyle rüyalar görürüzki birkaç gün etkisinden çıkamayız .Gördüğümüz rüyalarımızın birde yorumlama kısmı var tabiki ,ben sabahları muhakkak annemle telefonda bir rüya dwğerlendirmesi yaparım oda rüyaları genelde çaktırmadan benim beklentilerim doğrultusunda yorumlar ,bazılarımızda hemen internetten gördüğümüz rüyayayı yazıp yorumlatıp ,okuruz. Peki hayatmızın yaklaşık üçte birini uykuda geçirdiğimiz zamanda rüyalarımız bizlere yön göstericide olabilirmi,geçenlerde okuduğum bir makale aynen şöyleydi...
Niels Bohr adlı bir yüksek okul öğrencisi genç şöyle bir rüya görür Kendisi güneşin kızgın gazlarla dolu merkezinde duruyor ve gezegenler ince ipliklerle bağlı oldukları güneşin etrafında dönüyorlardı. Her gezegen Bohr'un yakınından geçerken bir de düdük çalıyordu. Sonra yanan gazlar soğuyup katılaştı güneş ve gezegenler uzaklaşıp gitti ve Bohr uyandı. Bu rüya atom yapısı arasında bir benzerlik olduğunu gösteriyordu. Böylece atomun ilk modern tablosu ortaya çıktı. Ortada bir çekirdek (nucleus) ile bunun etrafinda dönen elektronlar... Yani modern atom teorisi bir rüya ile baslamış oluyor.”hatırlanmalı?
1. Siz uyurken rüya gormenizi sağlayan suuraltiniz gereken tum bilgi ve kaynağı beyninizden alır, bu bilgi alisverisi ve bilgi kaynağı uyanikken gerceklesmez. Insan beyni uyanik iken değişik çalışir. Sizin rüyalarınız suuraltinizin, istek ve duygularinizin disa vurmasini sağlayan bir pencere gorevi gorur.
2. Ruyanizi hatirlamaniz, sizin bilgi yonunden gelismenizi, sahip olduğunuz değerlerin farkina varmanizi ve manevi yönden kendinizi gelistirmenizi saglar. Ruyalar sizin kendinizi nasıl gördüğünüzu, kendiniz hakkında neler dusundugunuzu yansitir, size ilham kaynağı olur, alim ve bilgili bir insan olmanızı saglar, hayal dünyanızı zenginlestirir ve zihinsel yönden gelismenize katki saglar.
3. Ruyalari hatirlamak sizi daha dikkatli bir insan yapar, kendine güveninizi artirir,kendinden emin ve güçlü bir insan yapar. Ruyanizi hatirlamakla aslinda siz duygularınızı tasvir etmis olursunuz, aynı zamanda kendi kendinizi sorgulamis olursunuz.
4. Ruyalar sizin zor kararlar almanizda size yardımci olur, evlilik veya insanı iliskiler konularinda alacaginiz kararlarda size yardımci olur, kafaniza takilan saglik sorunlarıniz varsa size karar vermenizde yardımcil olur, geçim derdi ceken insanlarada darbogazi atlatmakta faydali olur.
5. Ruyalari hatirlamak stresli yaşamı sona erdirmekte size yardımci olur.
6. Kendiniz hakkında yeni şeyler ögrenirsiniz, size yeni şeyler başarma konusunda destek ve ilham verir.
2. Ruyanizi hatirlamaniz, sizin bilgi yonunden gelismenizi, sahip olduğunuz değerlerin farkina varmanizi ve manevi yönden kendinizi gelistirmenizi saglar. Ruyalar sizin kendinizi nasıl gördüğünüzu, kendiniz hakkında neler dusundugunuzu yansitir, size ilham kaynağı olur, alim ve bilgili bir insan olmanızı saglar, hayal dünyanızı zenginlestirir ve zihinsel yönden gelismenize katki saglar.
3. Ruyalari hatirlamak sizi daha dikkatli bir insan yapar, kendine güveninizi artirir,kendinden emin ve güçlü bir insan yapar. Ruyanizi hatirlamakla aslinda siz duygularınızı tasvir etmis olursunuz, aynı zamanda kendi kendinizi sorgulamis olursunuz.
4. Ruyalar sizin zor kararlar almanizda size yardımci olur, evlilik veya insanı iliskiler konularinda alacaginiz kararlarda size yardımci olur, kafaniza takilan saglik sorunlarıniz varsa size karar vermenizde yardımcil olur, geçim derdi ceken insanlarada darbogazi atlatmakta faydali olur.
5. Ruyalari hatirlamak stresli yaşamı sona erdirmekte size yardımci olur.
6. Kendiniz hakkında yeni şeyler ögrenirsiniz, size yeni şeyler başarma konusunda destek ve ilham verir.
Rüyalar Hakkında Bilimsel Gerçekler
Rüya görmek hayatımızın en gizemli ve ilginç anlarından birisidir
Eski Romalılar zamanında yani Hz Isanın ölümünden 100 yıl sonrası, tam hesaplarsak 2000 yıl öncesine denk gelir, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların gördüğü rüyalar çözümlemesi ve yorumu yapılmak üzere devlet senatosunda görüşülürdü. Bu rüyalar tanrının insanoğluna verdiği mesajlar olarak kabul edilirdi ve hatta ordu komutanları katıldıkları savaşlara ve kampanyalara bu rüya yorumcularını da yanlarında götürürlerdi. Buna ilaveten söylemek gerekirse bir çok meşhur ressam rüyalarında aldıkları ilhamla dünya çapında tanınan tablolarını yaratmışlardır. Ama biz rüya hakkında ne kadar bilimsel bilgiye sahibiz ?
Eski Romalılar zamanında yani Hz Isanın ölümünden 100 yıl sonrası, tam hesaplarsak 2000 yıl öncesine denk gelir, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların gördüğü rüyalar çözümlemesi ve yorumu yapılmak üzere devlet senatosunda görüşülürdü. Bu rüyalar tanrının insanoğluna verdiği mesajlar olarak kabul edilirdi ve hatta ordu komutanları katıldıkları savaşlara ve kampanyalara bu rüya yorumcularını da yanlarında götürürlerdi. Buna ilaveten söylemek gerekirse bir çok meşhur ressam rüyalarında aldıkları ilhamla dünya çapında tanınan tablolarını yaratmışlardır. Ama biz rüya hakkında ne kadar bilimsel bilgiye sahibiz ?
Rüyalar Hakkında Önemli Sözlerden Örnekler
Ruya hakkında dünya capinda soylenen anlamli sozler.
Insanlarin gelecegi rüyalarının guzellegine inanan insanlara baglidir.
Ruyalarimiz sormasini bilmedigimiz sorulari bize cevaplar.
Yorumu, tabiri yapilmamis bir rüya okunmamis bir mektuba benzer.
Ruyalar yarinin sorularina bugun verilen cevaptir.
Herkes uykuya dalar, uykuda herkes bir dahidir, uykuda kasap ile bir şairin yazarlığı aynı değerdedir.
Ruyalariniza dikkat edin, Allahin (CC) melekleri çoğu zaman bizimle melekleri vasitasiyla kalblerimizle uykumuzda dolaysız olarak konusurlar.
Ruyalar bizim gerçek zekamizi ve insanlık varligimizi ifade ederler, farkinda olmadigimiz değerlermizi ruyalarimizda teshiz ederiz.
Ruyalar bedavadir oyleyse rüyalarınızı esaret altına almayin.
Ruya görmekle aslinda biz kendi dunyamiza girmis oluruz.
Ruyalar tabiatin telesekreteridir, o zaman arada bir mesajinizi dinlemeyi unutmayin.
Insanlar birbirlerinden uzun sure ayri kalamazlar ama rüyalarında omur boyu birlikte yasayabilirler.
Ancak ruyanizda gördüğünüz şeyler sizin için gerçek olabilir.
Insanlarin kişilik karakteri gordukleri rüya turuyle doğru orantilidir.
Vizyonunu görmek isteyen kalbini dinlesin, kalbini dinlemeyen rüya görmeye baslar, kalbini dinleyen ise alim olur.
Gozardi ettigimiz her şey ruyamizda bizden ilgi ister.
Herkesin kaderi rüyasında yazilidir.
Ruyalar hayatimizin vazgecilemez bir parcasidir.
Ruyalar karakterimizin temel tasidir.
Ruyalar devam ettiği surece gercektir ama hiç hayal aleminde yaşamadikmi ?
Hayatta insanin en zevk aldigi yer yataktir, ama rüya görmek için kimsenin yardımına gereksinimi yoktur.
Bizim için en gerçek yaşam ruyalarimizin gerçeğe donustugu andir.
Insanlarin rüya görmeye olan gereksinimi beslenmeleri kadar onemlidir.
Ruyalar hakikatten daha gercektir, herkesin rüyası kendisi için hakikattir.
Gordugumuz veya görülen her şey ya bir rüya ya da onun bir parcasidir.
Ruyalar her birimiz için haftanin her gecesi güvenli bir şekilde insanlık dişi haraket etmemizi saglar.
Ruyalar gerceklerin bir tohumudur.
Uyku kalbi guzellestirir,
Insanlarin gelecegi rüyalarının guzellegine inanan insanlara baglidir.
Ruyalarimiz sormasini bilmedigimiz sorulari bize cevaplar.
Yorumu, tabiri yapilmamis bir rüya okunmamis bir mektuba benzer.
Ruyalar yarinin sorularina bugun verilen cevaptir.
Herkes uykuya dalar, uykuda herkes bir dahidir, uykuda kasap ile bir şairin yazarlığı aynı değerdedir.
Ruyalariniza dikkat edin, Allahin (CC) melekleri çoğu zaman bizimle melekleri vasitasiyla kalblerimizle uykumuzda dolaysız olarak konusurlar.
Ruyalar bizim gerçek zekamizi ve insanlık varligimizi ifade ederler, farkinda olmadigimiz değerlermizi ruyalarimizda teshiz ederiz.
Ruyalar bedavadir oyleyse rüyalarınızı esaret altına almayin.
Ruya görmekle aslinda biz kendi dunyamiza girmis oluruz.
Ruyalar tabiatin telesekreteridir, o zaman arada bir mesajinizi dinlemeyi unutmayin.
Insanlar birbirlerinden uzun sure ayri kalamazlar ama rüyalarında omur boyu birlikte yasayabilirler.
Ancak ruyanizda gördüğünüz şeyler sizin için gerçek olabilir.
Insanlarin kişilik karakteri gordukleri rüya turuyle doğru orantilidir.
Vizyonunu görmek isteyen kalbini dinlesin, kalbini dinlemeyen rüya görmeye baslar, kalbini dinleyen ise alim olur.
Gozardi ettigimiz her şey ruyamizda bizden ilgi ister.
Herkesin kaderi rüyasında yazilidir.
Ruyalar hayatimizin vazgecilemez bir parcasidir.
Ruyalar karakterimizin temel tasidir.
Ruyalar devam ettiği surece gercektir ama hiç hayal aleminde yaşamadikmi ?
Hayatta insanin en zevk aldigi yer yataktir, ama rüya görmek için kimsenin yardımına gereksinimi yoktur.
Bizim için en gerçek yaşam ruyalarimizin gerçeğe donustugu andir.
Insanlarin rüya görmeye olan gereksinimi beslenmeleri kadar onemlidir.
Ruyalar hakikatten daha gercektir, herkesin rüyası kendisi için hakikattir.
Gordugumuz veya görülen her şey ya bir rüya ya da onun bir parcasidir.
Ruyalar her birimiz için haftanin her gecesi güvenli bir şekilde insanlık dişi haraket etmemizi saglar.
Ruyalar gerceklerin bir tohumudur.
Uyku kalbi guzellestirir,
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
SKOLYOZ
SKOLYOZ ...
-
Gel gel yine gel, ilk olarak bu çağrışlar beni etkilemişti ,tamda babamı kaybettiğim hüzünlü zamanımda Mevlananın bu güzel sözleri kalbime ...
-
İzmir ilinin, Kemalpaşa ilçesinde bulunan Nazarköy'e hiç gittiniz mi?Sizi bilmem ama ben nazar boncuklarla dolu köye gidince ç...
-
Rüya.. Hayatımızın yaklaşık üçte_ birini uykuda geçirmekteyiz. Bu da 60 senelik bir ömrün 20 senesi demektir. Uyku günlük çalışmalardan yor...
-
Yıl 1999 aylardan Agustos ve günlerden 17 unutamadığım birgündü ilk çocuğuma doğum yapmıştım ,kızım daha 25 günlüktü ve ozaman İstanbul Avc...
-
Merhabalar sevgili çalışkananne blog okuyucularım sizlere öncelikle sayfamı ziyaret ettiğiniz için çok teşekkür ederim hamilelikte yüksek t...
-
Moda deyince içinde birbiriyle uyum sağlayan objeleri kullanarak güzel zarif yerine göre sade, yerine göre dikkat çekici ve aynı zamanda bi...